canlı casino siteleri casino siteleri blackjack siteleri bahiscom güvenilir casino siteleri deneme bonusu istanbul ev taşımamalatya oto kiralama
Hasankeyf’in için insanlık tarihinden özür diliyorum

Ilısu barajı yapılırken Hasankeyf’in  kodu göz önünde bulundurularak yapılma düşüncesi vardı olmadı

17 Ekim 16:39

TOURISM EXCLUSIVE

HASANKEYF- 2002 veya 2003 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Başbakanlığı döneminde, gerek Mardin’de gerekse Batman’da açıklamalarda bulunuldu. Hasankeyf’i sular altından kurtaracağız tabirlerini kullandı. Daha sonra da bir gazetecinin yaptığı röportajda Hasankeyf’in sular altından kurtarılacağı şeklindeydi. O dönemler Hasankeyf’in tam tanıtım ortamının oluştuğu bir zamandı. Baraj şirketleri biraz farklı çalıştı. Raporlar değişti. O projeyi rafa kaldırdılar. Yani yıllarca hayalimizde olan Hasankeyf’in dışarda bırakılmayacağı  bir yerine iki üç baraj projesi yapılıp sular altında kalmamasıydı.


HASANKEYF İÇİN HAYALİMİZ SÖNDÜ

Ne kadar tanıtım yaparsan yap Hasankeyf’te, havza bazındaki Hasankeyf’i Kültür Turizmi için  görmeye insanlar gelmeyecek. Geçmişte Urfa’dan hatta Mersin’den Tarsus’tan başlıyordu. Hatay, Antakya, İskenderun, Antep, Halfeti, Zeugma, Urfa, Mardin, Midyat, Hasankeyf, Diyarbakır, Van’a kadarda giden çok uzun GAP turları oluyordu. Bu baraj projesi bu şekilde dizayn edilseydi Kültürel Turizm anlamında Dünya’nın en zengin güzergahı olurdu. Ama maalesef o proje pek yürümedi ve nihayetinde baraj da bitmek üzere. Hasankeyf ayağı bu projeyle bayağı zarara uğradı.  Dünya’nın neresinde bu görsellik var.  Kültür, Tarih, Coğrafya, Doğa biz hep yüzeysel görüyoruz. Bu programda Urfa diye bir şey var. Yani o Kanyonlara bakıyorsun o kanyonlar başlı başına insanı mest ediyor. Özellikle  yukarlara çıktığın zaman müthiş  kanyonlar var. İnsanları başka dünyalara taşıyabilecek malzeme var. 


PEKİ YENİ HASANKEYF NASIL OLACAK

Tabi bir proje yapılıyor ve Hasankeyf sular altında kalacak. Tarihi kültürel değerlerimiz gidiyor. Biz belki bazı eserleri taşıyoruz çokta sevinçliyiz.   Zeynel bey Türbesi için  çok kaygılıydım. Tahribat gördü taşınması sırasında oraya gitmesi çok sevindirdi. Bir iki parça tarihi eser taşıyarak Hasankeyf’in her şeyini kurtardık diyemeyiz. Şu anda başka projelerimiz var esas Hasankeyf’in tarihi kültürel değeri yerin altındadır.


BİZ NEYİ KAYBETTİĞİMİZİ BİLMİYORUZ

Eyyübi döneminin iki minaresini taşıyacağız, eğer taşırsak çok güzel olacak. Akkoyunlu döneminin Zeynel bey Türbesini taşıdık. O da çok güzel hatta hamam var. İmam Abdullah türbesini ve Eyyubi camiini taşıyacağız. Her şey çok güzel ama esas Hasankeyf’i Hasankeyf yapan değerler yerin altındadır. 12.000 yıllık tarihten bahsediyoruz. Bu saydığım eserler en eski eserlerdir. Peki 12.000 yıllık tarih nerde kaldı. Belki elimizde bir Roma Kalesi kalacak. Esas 12.000 yıllık tarihi ortaya çıkaracak malzeme su altında kalacak. Öyle bir tarihi değeri kaybediyoruz ki bunun farkında olmamamız gerekirdi.   


YENİ YERLEŞİM YERİNDE TURİZMİ NASIL GERÇEKLEŞECEK? 

Kültür Turizmi için kimse burada yüzmeye gelmez. Antalya'ya giderler Ege’ye Güney’e giderler.  Ama bize şu soruyu da sorarlar. Su altı turizmi  Hasankeyf’te gelişir mi? Dalış turizmi ile ilgili, belki akla da o tür şeyler gelebilir. Hasankeyf’te proje kapsamında bir göl oluşacak, tarihi kültürel bir yer oluşturulacak. Ama burası bir deniz değildir. Burası bir nehirdir canlı bir organizmadır. Sular hareket halindedir ve kışın bizim sularımız kızıl akar. Erozyona açık bir bölgeyiz ağaç yok onun için özellikle köprü anlamında mağaralarda zamanla balçıkla dolar o turizmi ne kadar ileriye götürür onu bilemeyiz. 


HASANKEYF’TE  SOSYAL BİR TAHRİBAT VAR

Yeni yerleşim alanında atamayla kurayla yerler belirlenecek. Bizim komsu seçmeye bile imkanımız olmayacak. Atalarımız ev alma komşu al demişler. Yeni yerleşimde komşu seçme imkanımız yok. Projeye bakıldığında  güzel görünüyor.  Saha da çok kötü.  Yani masa başında bir proje çizilmiş, güzel örnek bir şehir ortaya çıkarılacak. Ama alt yapısından üst yapısına kadar maalesef güzel bir şehir ortaya çıkmıyor.


TURİZM HASANKEY’TE NASIL GELİŞECEK

Burada nasıl turizmi geliştireceğiz tarihi dokuyu yok ettik geriye kalan elimizde Kale bölgesi var.  Su sporları olacak artık ne olacaksa onu bilmiyoruz. Tekne turu olacakmış ?  Halfeti de gördük onu… Tekne turu olacak onu biliyoruz fayda olacak mı göreceğiz. İstihdama katkı olacak mı zaman gösterecek.Mesele şu Hasankeyf’i insanlar niye görmeye geliyor? Önemli olan soru bu… Hasankeyf'e neden geldiniz? Hasankeyf’in içinde ne var bilmiyorum ama görmek için geldim.Şimdi sen geldin niye… diye sorarlar…Hasankeyf’in 12.000 yıllık bir dokusu var. İşte bunu ön plana çıkarıp turizmi geliştirmek lazım. Tabiki gondolların olmasından bahsediliyor. Bu projede  gondollar tabiki olacak. Halfeti’de gördük yeme içme yerleri, gondol teknelerle geziler yapılıyor. Ama Hasankeyf’in o tarihi kültürel dokusunu görmek için insanların gelebilmesi için elimizde bir kale var. Birde yeni yerleşim alanında Kültür park olacak.  Mardin, Midyat, Batman ve Siirt civarındaki bazı insanlar Su Turizmi veya bunu geliştirmek için özellikle yeme içme yerleri için bölgeye gelebilirler. Belki o bölgelerden gelecek kişiler için cazip gelebilir. Esas olan  Hasankeyf’in kültürel turizmini ön plana çıkartacağımız tarihimiz sular altında kalacak. Hasankeyf kalesi, Hasankeyf’te bulunan Asma Köprü Roma döneminin en süper eserleridir.


KALENİN BİR KULESİ VARMIŞ DOĞRU MU ?

Kale üzerinde bir Kule var. Orda bir sembol var. Kimi paratoner diyor, kimi başka bir şey diyor.  Ama esas Roma döneminin o kalesinde henüz layıkıyla bir çalışma yapılmadı. Özellikle geçmişten duyduğumuz kadarıyla Roma mozaikleriyle, altın ile bezeli olduğunu biliyoruz. Daha doğrusu o geniş bir alanı kaplıyor. Daha çalışma yeni başladı orada kaledeki o restorasyonla birlikte o kazılar falan yapılırsa başlı başına bir değerdir.


HASANKEYF KÜLTÜR TURİZMİ ADINDA BÜYÜK BİR TAHRİBAT GÖRÜYOR

Hasankeyf’in  iç turizm anlamında, özellikle bölgesel turizm anlamında bir artısı olacaktır. Özellikle su turizmi gondol mondol anlatıyorlar. Bölgede huzur olmayınca kim gondola gelecek binecek. 

Ben 2006 da bir  yazı yazmıştım. Ben dört dönemdir burada Belediye Başkanıyım. 19 yıl oldu insanlık tarihinden özür diliyorum. Benim yazımı okuyanlar çok güzel bir yazı olduğunu söylediler. Sizlerde  internetten ararsanız belki bulursunuz. 

Hasankeyf Belediye Başkanı A. Vahap Kusen imzalı insanlık tarihinden özür diliyorum diye başlayan yazısını siz okurlarımız ile paylaşıyoruz.

ONBİNLERCE KEZ ÖZÜR DİLİYORUZ! 

A. Vahap KusenHasankeyf Belediye BaşkanıEğer Ilısu Barajı Projesi bu şekilde hayata geçirilirse, bugünün emanetçileri olarak bizler, insanlık tarihine ihanet etmiş olmayacak mıyız?

Öbür dünyada boğazımıza yapışmayacaklar mı?

Öbür dünyaya alnımızda kara leke ile gitmeyecek miyiz?

Nasıl affettireceğiz kendimizi? Onlara özrümüzü nasıl kabul ettireceğiz?

Nasıl özür dileyeceğiz sizden ey miraslarına ihanet ettiğimiz insanlık tarihi?

Ey Hurri Medeniyeti! Ey Mitanni Medeniyeti! Ey Sümerler!Akadlar! Asurlar! Özür diliyoruz.

İlmik ilmik, nakış gibi işlediniz Hasankeyf'i. Binlerce mağarayı çekiçle var ettiniz. Barınaklar yaptınız. Üzerinden insanların geçmesi için dünyanın en büyük taş köprüsünü kurdunuz. Doğu ile batıyı birbirine bağladınız. İnsanların hayatını idame etmesi için İpek Yolu'na geçit verdiniz. Savaşlarla teslim alınmayacak kadar sağlam kaleler yaptınız. İnsanların bugüne gelmesinde ışık oldunuz. Kültürümüzle övünmemize öncülük ettiniz. 'Biz varız' dediniz. Yarattığınız kültürel ve tarihî değerlerle adeta belgenin altına vurulan mühür gibi, 'bizler sizlerden önce buraların sahibiyiz' dediniz.

Cevabımız ne olacak?

'Evet, doğrudur ama emanetinize ihanet ettik, tahrip ettik, yok yettik, özür diliyoruz mu' diyeceğiz. İfade edecek kelime bulamıyorum yüce Allahım. Ne talihsiz bir insanım. Ne günah işledim de bu ihanet benim belediye başkanlığı yaptığım bu döneme denk geldi. Duygu doluyum, ağlamak istiyorum. Ey tarih af diliyorum. Ama affetmeyeceğinizi de biliyorum. Yine de özür dilerim!Ey İyad Bin Ganem! Ey Halid Bin Velid! Ey İslamın aslanları, sizden de özür dilerim.

Sizler ki Hasankeyf'te çağ kapatıp çağ açtınız; Bizans'ın piskoposluk merkezini yok ederek, Hasankeyf'i İslam bayrağıyla şereflendirdiniz. Burası için binlerce şehit verdiniz. Ey şehitler! Sizden de binlerce defa özür dilerim. Şahadetinizle sahip olduğumuz bu yere İslamı yayması için gelen başta Peygamberimiz'in yakın akrabası İmam Abdullah'ın ve eşsiz komutanı Yukanna'nın mezarını sulara gömdük. Kemiklerini sızlattık. Sizler bize şaheser sayılacak bir mekân verdiniz. Bizler türbenize ve kemiklerinize sahip çıkamadık. Yüce Allahım affet bizi.Yine de özür diliyorum!Ey Artuklu! Sizden de özür diliyoruz.

Sizler ki bu dünya karanlıkta iken, medreseler kurdunuz, ilim yaptınız, tıpla uğraştınız, insanlık soyunun sağlığı için hizmet ettiniz. Mühendislik yaptınız, robotlar yaptınız, astronomi ile uğraşıp ay ile dünya arasındaki mesafeyi ölçtünüz. Köprüler, hanlar, camiler yaptınız. Bizleri başkentlik gibi bir şeref verdiniz ve Orta Çağ'da dünyanın en mamur ve en görkemli şehirleri arasına soktunuz. Yetiştirdiğiniz alimlerle dünyaya ışık saçtınız. Bizler ne yaptık? İhanet ettik. Yaptıklarınızı tahrip edip, tarihinizi karanlık ve soğuk sulara gömdük. Sizden onbinlerce kez özür diliyorum!Ey Selahaddini Eyyubi! Sizlerden de özür diliyorum.

Sen ki İslamiyet için Haçlı Seferleri'ne karşı Hasankeyf'te göğsünü siper ettin. İslam bayrağını yücelttin. Kudüs'te İslam bayrağını dalgalandırdın. Bizler sizin için ne yaptık? Güzellik timsali minarelerinizi, camileri, medreseleri, sarayların sahipleri olan torunlarının, başta Sultan Süleyman olmak üzere kemiklerini çamur deryasına, balçığın altına gömdük. Sizlerden de onbinlerce kez özür diliyorum. Ve Allah'a sığınıyorum. Bu büyük suçumuzu affetmesini diliyorum.

Ey atalarım! Ey dedelerim! Ey ninelerim! Ey babalarım! Ey analarım! Sizlerden de özür diliyorum.Bizleri insanlığa yararlı bir evlat olmamız için dünyaya getirdiniz. Saçınızı bizler için süpürge ettiniz. Yemediniz yedirdiniz, içmediniz içirdiniz. Bizler ne yaptık? Nurol Firması'nın temsilcisi ve Ilısu Konsorsiyumu'nun proje koordinatörü Yunus Bayraktar Bey'in engin dehası ve zekası sayesinde içinde yaşadığımız ve yaşarken hayatın tadını bulduğumuz mağaralarımızdan zorla çıkarılıp, hemen mezarınızın karşısında modern Hasankeyf kuruldu.

Karşıdan bakarak arada üzerinizde suyun kaç metre olduğuna dair tahminlerde bulunmanın zevkini tattık. Dişinizden, tırnağınızdan arttırdığınız paralarla, aldığınız toprakları bize teslim ederken, bizlerde kamulaştırma yolu ile satarak hayatın tadını çıkarttık. Kemiklerinizin çamur ve balçıkla kaplı eksi 40-50 derecedeki suyun üzerinden jetskilerle, sörfle hız yaparak yaşamın zevkini bulduk. Biliyoruz ruhunuz bize lanet yağdırıyor. Ama ne yapalım? Hayırsız evladınız, ecdadımSizlerden özür diliyor.

Ey gelecek kuşaklar! Sizlerden de özür diliyorum. Kültürel mirası görme hazzını tattıramadık. Çaresisiz, hiç istemiyoruz ama yapamıyoruz. Özür diliyorum, özür diliyorum. Acaba bu özrümüz kabul edilecek mi? Hiç sanmıyorum. Ama insanlık tarihinden özür dilemek için yine de geç kalınmış değil...

Hasankeyf Belediye Başkanı A. Vahap Kusen 12 yıl önce bu yazıyı yazdığını söylüyor. Yapılan bu çalışmaların Hasankeyf’in turizmini uçuracak kadar büyük bir şey olacağını sanmıyorum. Hasankeyf'te turizm altyapımız çok düşük. Burada profesyonel anlamda Çardaklarla şunla bunla olacak bir şey değil… 

O gondollarla göl üzerindeki o gezi turlarıyla kayık sal türü şeyler olur ama, genel anlamda  turizm yeni şehirle pek gelişmez kanısındayım. Projeler kapsamında kaleyi ön plana çıkararak Hasankeyf'in kültürel değerlerinin yok olmadığını Dünyaya ve Turizm sektöründeki tüm birimlere iletecekler. İstihdamı sağlayarak  insanlara geçim kaynakları yaratarak kimi balıkçılık kimi su sporları kimi de dalış turizmi uğraşarak halkın geçineceği söyleniyor  bunlar teferruatlardır.Hasankeyf’in o köprüsü ve doğal yapısını görmek çok farklı, hele özellikle kaleye çıkıp aşağıdaki şehri kuşbakışı izlediğin zaman insanı mest ediyor. 

MODERN YAŞAMA NASIL AYAK UYDURACAĞIZ

Yeni şehirde modern ve sosyal bir yaşam olabilir. Modern bir çalışma ile  yapılarda yeni bir yaşam biçimi çıkabilir. Turizmi ele alırsak turisti cezbedecek bir konu ben göremiyorum. Kültürel Park haricinde, Müze her yer de yapılabilir. Buradaki doğal yapıyı bozduğumuz için doğal havayı orada yakalamayacağız. Benim gönlümden hep şu geçerdi. Ben baraj karşıtı bir insan değilim. Benim karşıt olduğum şeyi yıllarca ifade ettim. Hasankeyf’in yok olmasıdır. Baraj iki tane yapılsaydı, ben niye suyun boşa gitmesini isteyim.


BU SU BAŞKA BİR YERDEN GİTMEZ MİYDİ ? 

Bu su başka yerden gitmezdi suyun akışı budur. Ama iki tane baraj yapılabilirdi. Şunu hep ifade ettim. Hasankeyf 1978 den bu yana arkeolojik sit ilan edilmiş. 1978 den bu yana doğru dürüst bir yapılaşma yoktur. Elletmemişler hiç kimseye biz de ellemedik. Arkeolojik kazılar yapıyorlar burada kanalizasyondan tutunda su şebekelerine kadar hepsi ortaya çıkıyor. Sağlam evler çıkıyor bunu kazarak ortaya çıkararak turizme kazandırmak farklı bir şey… Yerin üstünü doğru düzgün değerlendiremeden suyun altındaki tarihi eserleri sahip olmalıyız. Bu gün başlamış olsak 100 yıl sürer Hasankeyf’in altından çıkarılacak erserler. 


HASANKEYF AVRUPA'DA  OLSA SAHİP ÇIKARLARDI

Bu bölge için Hasankeyf sular altında kalması erken diyorum. Nihayetinde baraj bitmiş su tutulacak. Turizmi nasıl geliştireceğiz. Dediğim gibi elimizde bir kale var. Roma kalesi ki bu dünyada en önemli konumda savaşla alındığına dair belge yok. O kadar sağlam mükemmel bir kale ki onu ortaya çıkaracaklar. 


ARKEOLOJİK ÇALIŞMALARLA  KAZI ÇALIŞMALARI YAPILIYOR

 

Restorasyon ve diğer dediğim gibi su sporları alanı olacağına inanmıyorum. Nihayetinde Atatürk barajında göstermelik bir şeyler yapıyorlar. Hasankeyf'in Turizmi gelişmez. Çok yerde bu sular var. Van gölün ’de de yapabilirsiniz Urfa’da da yapabilirsiniz. Önümüzdeki günlerde göreceğiz. 31 ARALIK 2017’ de su verilmeye başlanıyor. Yeni proje hayırlı olsun ne diyelim …  Kaynak: Hasankeyf’in sular altında kalıp tarihin kaybolmasına karşıyım