TOURISM EXCLUSIVE
Başvuru yapmak isteyenlere derdim ki; “%100 haklı olduğunuz ana sorunlar neyse onu dile getirin. Yanına eklediğiniz her farklı konu, sizin haklılık oranınızı düşürür” Ana sorun otelin yeri ama inatla dilekçe şöyle gelirdi; “Havaalanına geldik, yarım saat rehberi bulamadık. Uçak yarım saat geç kalktı, transfer arabası da….”
Sonra karar verici olarak bu müşterinin iyi niyetini sorgulardık.
TÜRSAB yönetimi de böyle. İyiyi kötüyü ayırt etmeden kanunun tüm maddelerini kötü ilan ediyor.
Yahu, şapkanı önüne koyup, kanundaki iyiyi kötüyü ayırt edip fikrini öyle söyle. Sen hepsine “tüü kaka” dersen, karşındaki de kanunun iyi yönlerini öne çıkarıp seni haksız duruma düşürüyor. Bilmeyenlerin gözünde haklıyken haksız duruma düşüyorsun. Yapma, etme…
TÜRSAB BÖLÜNMESİN
Bölünmesin ama sadece Tatil Organizasyonu yapanların birliği olsun. Hac-Umre, Rent A Car, Mice, Transfer gibi Tatil Organizasyonları yapmayan şirketlerin TÜRSAB’tan ayrılması bölünme değil AYIKLAMA’dır… Alt katımdaki İthalatçı, Bilgisayarcı da Otel, Uçak rezervasyonu yapıyor. Onları da mı TÜRSAB’a alalım? TÜRSAB’ın bu ayıklamalarla üye sayısı azalsın ama bize faydalı bir kurum olsun.
En başta Başkan ve Bakan, yüz yüze görüşmelerle kanundaki eğrileri-doğruları başbaşa tartışmalıydı. Testi kırıldıktan sonra yani iş işten geçtikten sonra feryat figan bağırıyoruz.
Peki bundan sonra ne yapmalı?
Elbette hepimiz 52 senelik birliğimize sahip çıkacağız ve TÜRSAB KAPATTIRMAYACAĞIZ. Bunun için mücadele edeceğiz. Bu işin yanlısı, yansızı, muhalifi yok. Ancak kamuoyuna anlatmamız gereken kanunun sadece kötü yönleri. Örneğin, yarın üye sayısı 1000’in altına düşerse TÜRSAB kapatılacak mı? Farklı bir iş kolu olan Rent A Car firmalarına herhangi bir ayrım yokken aynı işi yaptığı halde neden Tur Operatörleri ayrı birlik kuruyor? Tur da satan bilet acentaları neden TÜRSAB’tan ayrılsın vs. Bunlar kanunda net olarak belirtilmemiş. Anlatmaya buralardan başla.
TÜRSAB’ın daha fazla zarar görmemesi için Başkan inadından vazgeçip, iş işten geçmeden Bakandan randevu alıp yüz yüze görüşmeli. Aksi takdirde istifa etmeli ve derhal Genel Kurula gidilmeli. Bakanla yani Devletle görüşmeleri seçime kadar 2. Başkan yürütmeli.
Son sözümüz; TÜRSAB KAPATILAMAZ.