TOURISM EXCLUSIVE
Gıda Güvenliği Derneği, COVID-19 salgını sürecinde akıllarda soru işareti yaratan gıda güvenliği konusunda değerlendirmede bulundu. Virüsün sindirim değil solunum yoluyla bulaştığını belirten dernek başkanı Samim Saner, riski en aza indirmek için yapılması gereken tek şeyin hijyen kurallarına eksiksiz uyulması ve dışardan yemek siparişi için güvenilir restoranların tercih edilmesi olduğunun altını çizdi.
COVID-19 salgını ülkemizde ve tüm dünyada hayatın her alanını etkilerken, günlük ihtiyaçlar da sosyal izolasyon önlemleri kapsamında evden karşılanıyor. Tüm alışkanlıkların yeniden gözden geçirildiği bu dönemde, paket servis yoluyla sipariş edilen gıdaların da güvenliği merak konusu oldu. Gıda Güvenliği Derneği bu noktada akıllarda oluşan soru işaretlerine yönelik, araştırmaların virüsün sindirim değil, solunum yoluyla bulaştığını gösterdiğini hatırlattı. Dernek bu bilgiyi Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Otoritesi raporlarına dayanarak verdiğini ve bu otoritelerin virüsün gıdalardan bulaştığına dair bilimsel bir kanıt olmadığı yönünde hemfikir olduğunu belirtti. Derneğe göre dışardan sipariş edilen gıdalar konusunda ihtiyaç duyulan en güçlü önlem, yıllardır yürürlükte olan gıda hijyeni kurallarına sıkı bir şekilde uymaktan geçiyor.
Eve sipariş edilen gıdaların sadece bu dönemde değil, genel itibarıyla her dönem güvenli yerlerden temin edilmesi gerektiğini ifade eden Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, ne yediğimizi bilmemizin ancak denetimli ve izlenebilirliği olan gıdalarla mümkün olacağını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Otoritesi'nin eldeki veriler ışığında virüsün gıda yoluyla bulaştığına dair bilimsel bir kanıt olmadığı konusunda hemfikir olduğunun altını çizen Saner, "Koronavirüs plastik gibi ambalaj yüzeylerinde belirli bir süre kalabiliyor. Dolayısıyla bu yüzeylere temas etmesinin ardından ellerimizi doğru bir şekilde temizlemeden ağzımıza, yüzümüze ya da gözlerimize götürmekten kaçınmalıyız" dedi.
Bu dönemde dışarıdan fast food siparişi dahil olmak üzere yemek siparişi vermek konusunda endişelere de değinen Saner, “Dışarıdan sipariş edilen gıdalar konusunda tek ihtiyacımız, zaten yıllardan beridir yürürlükte olan gıda hijyeni kurallarının gerçekten gereği gibi uygulanmasıdır. Birçok zincir temassız teslimat, siparişimi kapıya as gibi sosyal mesafeyi korumaya yönelik uygulamalar devreye aldı. Çalışan personelin gıda veya ambalajla temasını minimuma indirdi. Bu kurallara uyulduğu sürece dışarıdan sipariş edilen yiyeceklerde virüs açısından bir risk bulunmamaktadır. Burada bizim önerimiz, dışarıdan yapılan her türlü yiyecek ve fast food siparişlerinde güvenilir, denetim ve izlenebilirliği olan markaların tercih edilmesi yönünde olacaktır.” görüşünü belirtti.
Paket servis tercih edildiğinde siparişin, getiren kişiyle temas etmeden teslim alınmasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydeden Saner, "Siparişi getiren kuryenin ve mutfak çalışanlarının sağlık durumu ve hijyen kurallarına uyup uymadığına dair bilginin işletmeden talep edilmesi faydalı olacaktır. Unutulmaması gerekir ki, ambalajdaki risk yüzeydedir. Ambalajla temasınızdan sonra ellerin en az 20 saniye boyunca her noktası suya ve sabuna temas edecek şekilde yıkanması gerekiyor. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise kolonya ya da el dezenfektanı yeterli olacaktır. Gıdayı ambalajından çıkartarak bir tabağa almak, yaptıktan sonra elleri yıkamak ve eğer gıda yeterince sıcak değilse ısıtmak riskleri minimuma indirecektir." ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın web sayfasında da yer alan hijyen kurallarına restoranların gıdaların hazırlık aşamasında eksiksiz uyması gerektiğine dikkat çeken Saner, kuralların mutfak araç gereçlerinin dizaynı ve personel hijyeninden, koruyucu kıyafetlere kadar bulaşı önleyecek birçok önlemi içerdiğini ifade ediyor. Çalışanlara COVID-19'a ilişkin farkındalık artırıcı eğitimler verilmesi çok büyük önem arz ederken, çalışanların herhangi bir belirti göstermese de sık sık değiştirmek üzere maske takması gerekiyor.